Manavgat’ta yaz geceleri bir başka oluyor… Hafif esen rüzgâr, Akdeniz’in tuzlu kokusunu beraberinde getirirken, sokak lambalarının ışığında parlayan asfalt, insanın içini kıpır kıpır yapıyor. O gece de böyle başlamıştı. Gün batımının kızıl tonları gökyüzünü yakarken, telefonum titredi. “Merhaba Manavgat Escort Lena, seni tavsiye ettiler,” diye başlayan bir ses, kulağıma güven verici bir sıcaklıkla ulaştı. Sesindeki tereddütsüzlük hoşuma gitmişti. Genelde ilk aramalarda insanlar çekingen olur ama o doğaldı. Adresi verdiğinde, içimde bir kıpırtı hissettim. Sanki bu gece sıradan bir gece olmayacaktı.
Hazırlanırken, bordo ipek geceliğimi seçtim. Tenimdeki hissi başlı başına kışkırtıcıydı. Hafif bir parfüm sıktım; yasemin ve bergamotun baş döndüren karışımı… Aynaya baktım. Manavgat Escort Lena… Her zamanki gibi kendinden emin, arzuların dilini bilen kadın.
Kapıyı açtığında göz göze geldik. Gözleri maviyle yeşilin karışımıydı; denizi andırıyordu. Hafif bir gülümsemeyle içeri davet ettim. Konuşmadan, bakışlarımızda bir anlaşma vardı. Onun sessizliği, aramızdaki çekimi daha da derinleştiriyordu. Adımlarımız bizi balkona götürdü. Manavgat’ın gece manzarası büyüleyiciydi; yıldızlar pırıl pırıldı.
Sohbet sırasında bile aramızdaki enerji elle tutulur gibiydi. Ne söylediğimizden çok nasıl söylediğimiz önemliydi. Her kelimesi tenime dokunuyor gibiydi. O an yanına eğildim, parmak uçlarımı yüzünde gezdirdim. Gergindi ama heyecanla karışık bir gerginlikti bu, beni daha da heyecanlandırıyordu.
İlk öpücük hafifti, adeta bir yoklama gibi. Ama sonra dudaklarımız birbirini tanımaya başladı; ateş yavaşça kıvılcıma dönüştü. Dokunuşları nazik ama tutkuluydu. Parmak uçlarımla göğsünde daireler çizerken, nefes alışverişi hızlandı. Bir an için Manavgat’ın serin gece havasını unuttum, sadece teninin sıcaklığını hissettim.
Yavaşça yatak odasına geçtik. Loş ışıkta gölgelerimiz duvara dans ediyor, fısıltılarımız gecenin sessizliğine karışıyordu. Onunla zaman sanki yavaşladı; her dokunuş, her nefes, sonsuzmuş gibi hissettirdi. Tenimiz birbirine değdikçe, aramızdaki sınırlar yok oldu. O anda artık Manavgat Escort Lena yoktu, o yoktu. Sadece birbirine kenetlenmiş iki beden, iki ruh vardık.
En unutulmaz an ise gözlerinin içine baktığımda geldi. “Durma,” dedi sessizce. Sesi titrek ama arzulu… İçimden geçenleri anlamış gibiydi. Dokunuşlarımızda gizlenen hikâyeler vardı. O an, mesleğimi unuttum. Kadın olarak arzu edildiğimi, sevildiğimi hissettim. Bu, her zaman karşılaşmadığım bir şeydi.
Gece boyunca tutkuyla birbirimize karıştık. Yıldızlar sönene kadar, bedenlerimiz tekrar tekrar birbirine dokundu. Sonunda, yorgun ama tatmin olmuş bir şekilde yan yana uzandık. Omzuma başını yasladığında, kalp atışlarımız hâlâ hızlıydı ama huzurluyduk. Küçük bir gülümsemeyle “Seni yeniden göreceğim, değil mi?” dedi. Cevap vermedim, sadece gözlerine baktım. Bakışlarımda geceye dair tüm cevaplar saklıydı zaten.
O geceyi hiç unutamayacağım. Çünkü o an, Manavgat Escort Lena olmanın ötesinde, gerçek benliğimle bir şeyler hissetmiştim. Manavgat’ın sıcak gecesi, yasemin kokusu, dokunuşların titrekliği… Hepsi hâlâ zihnimde bir film şeridi gibi dönüp duruyor.